Cumhurbaşkanımız büyük devlet adamı Süleyman
DEMİREL bugün tam 76 yaşındadır. Mayıs ayında yasal
süresi dolmaktadır. Bu tarihte yeni Cumhurbaşkanı
için seçim yapılacaktır.
Allah sağlıklı ve uzun ömürler versin. Sayın Demirel; 38
yaşında genç bir bürokrat iken yeni kurulan
Adalet Partisi'ne girdi. 1964 yılında 40 yaşında iken
partinin başına geçti. Siyaset alanında çok yeni
ve tecrübesiz olmasına rağmen 41 yaşında ve
fevkalade kritik günlerde başbakanlık koltuğuna
oturdu.
1965-1971 yıllarında bu genç ve tecrübesiz politikacının önderliğinde
ülkemiz; çok istikrarlı ve daima yükselen bir
kalkınma hamlesi sergiledi. Demirel ; başbakan olduğunda
öğrenci idim. Gençliğim, orta yaşım ve emekliliğim
SÜLEYMAN DEMİREL'in iktidar, muhalefet ve
Cumhurbaşkanlığı ile geçti. Gözümüzü açtık O'nu gördük.
Büyüdük ve hala O'nunla yaşıyoruz. Görünen manzara odur
ki daha birkaç yıl yine O'nunla yaşayacağız.
Bizim neslimizin değişmez kaderi ve yazısı
bu.
Sayın Demirel'in bilgisine, görgüsüne, devlet tecrübesine
erişmek ve bu konuda olumsuz bir söz
söylemek mümkün değil. Bu bakımdan herkezden tam
puan alır. Fakat kendisine tam puan veremediğimiz
hususlarda mevcuttur. Tam puan vermediğimiz hususlar
bu yetenekleri ile ilgili değildir. Neden hala bu
memlekette kendisine ihtiyaç duyulmasıdır. Sayın DEMİREL;
kırk yaşında partisini iktidara taşımış, başbakan
olmuş, bu görevide büyük bir başarıyla yerine
getirmiş bir devlet adamı olarak kendisinden
sonra gelen gençlere neden fırsat tanımamıştır.
Daima en iyi kendisinin bu ülkeye hizmet
edebileceğini göstererek yükselme yolundakilerin önünü
tıkamıştır. Nerededir 2000'li yılların dünyasına yön
vereceği varsayılan Türkiye Cumhuriyetinin
Cumhurbaşkanı, başbakan, bakan ve üst düzey yönetici
adayları.?
Demokrasi ve buna dayanan Cumhuriyet rejimleri şahıslarla kaim değildir. Sistemler ve kurallar rejimidir. Şahısların hakimiyeti kırallık ve dikta rejimlerinde görülür. Demokrasileri belirli şahıslarla yürütmeye çalışmak gerçekçi değildir ve sistemin tabiatına aykırıdır. Bugün burada hala ayni şahısların vazgeçilmezliği tartışılıyorsa sistemde önemli arızaların olduğunu varsaymak gerekir.
Evet, bugün yürürlükte bulunan anayasamıza göre cumhurbaşkanları yedi yıllık süre ile ancak bir kere seçilebiliyorlar. Sayın Demirel'in bir kere daha seçilebilmesi için anayasanın değişmesi gerekir. Bunun için T.B.M.M. üye tamsayısının üçte ikisinin evet oyu gerekiyor.
Şimdi; sayın
Cumhurbaşkanımızın çağdaşı olan ve 1957 yılında
CHP milletvekili olarak başladığı siyasi hayatına
bugün başbakan olarak devam eden ve
yıllarca en büyük muhalifi olduğunu bildiğimiz
Sayın Bülent ECEVİT'in önderliğinde " Sayın Demirel'i
Yeniden Cumhurbaşkanı Seçme" kampanyası başlatıldı.
"Bu ülkeyi ancak
Demirel yönetebilir. Başkasının seçilmesi ülkemiz için
felaket olur." gibi ifadeler basınımızda sık
sık görülmeye başlandı.
Sayın Başbakanımız haklıdır. Söyledikleri doğrudur. Bugün sadece ülkemizde değil, dünyada sayın Demirel'den daha tecrübeli ve yetenekli bir politikacı yoktur. Fakat bize göre artık bu bilgi ve tecrübesini yönetimde kullanmasının değil, yeni nesillere aktarmasının zamanı gelmiştir. Arkadan gelecek gençler nasıl yetişecekler.? Başbakan ve Cumhurbaşkanı olmak için 30-40 yıl bekleyecekler mi? Sayın Demirel 41 yaşında başbakan olduğu zaman bugün kendisinin oturduğu makamlar kendi önünü açmasalardı ve kendisine bu şansı vermeselerdi bugünkü tecrübesine erişebilir miydi.?
1965'lerin genç ve
tecrübesiz başbakanı Süleyman Demirel ilk beş
yılında adeta yönetim harikası gerçekleştirmişti. Atatürk
39 yaşında T.M.M.M. Başkanı, 40 yaşında Başkomutan, 42 yaşında
Cumhurbaşkanı olmuştu.
- Bu ülkede
yeni Demireller artık yetişmiyormu ?
- Bu
ülkenin okullarından artık adam çıkmıyormu ?
- Yoksa yetişiyorda kendilerine imkan mı
verilmiyor.?
Eğer yoksa ve yetişemiyorsa sistemde arıza var demektir. Eğer sistem iyi çalışıyorsa , bu ülkenin yetişmiş genç beyinleri neredeler ? Göreve talip değiller mi ? Yoksa görev verildide görevdenmi kaçtılar ? Gençlerin önü ne zaman ve nasıl açılacaktır.? Gençlere ne zaman güvenilecektir.?
Kanaatimce; millete
güvenmek ve bu milletin içinde var olduğu
bilinen değerleri destekleyerek , önemli görevleri
üstlenmesinden korkmamak gerekir. Bu milletin içinden
daha nice Demirel'ler, Ecevit'ler çıkacaktır. Ülkemizde
nice yetişmiş beyin, kendilerine fırsat tanınmasını
bekliyor.
Korkmayın verin fırsatı. Allah hepinize uzun
ömürler versin. Ama bilinki; bu gençler yine sizi
sayarlar ve engin tecrübenizden yararlanmak için
sizi baştacı ederler.
Eğer kendinizi vazgeçilmez kabul edip yerinizi liyakatlı gençlere bırakmazsanız; ve yönetici olmakta israr ederseniz; engin tecrübelerinizi sizden sonra gelen nesillere anlatacak ve bilgi birikiminizi kağıda döküp gelecek kuşaklara aktaracak zamanı bulamayabilirsiniz. Sizin bilgi ve tecrübenize bu ülke insanının ihtiyacı vardır. Bunu kendinizle beraber götürmek lüksüne sahip değilsiniz. Günlük yoğun çalışma şartları içinde bunu yapabilmeniz ise imkansızdır. Bunun için;
- LÜTFEN ARTIK ÇEKİLİN VE GENÇLERİN ÖNÜNÜ AÇIN...Koltuğa bu kadar yapışmanızın ve vazgeçilmez olduğunuzu düşünmenizin millete hizmet aşkından kaynaklandığını hepimiz biliyoruz.
- Sizler büyüksünüz. Büyüklüğünüzü sıranın artık başkalarında olduğunu görerek daha iyi sergileyebilirsiniz.
- Bu ülkenin siz olmadanda büyüyecek ve güçlenecek bir olgunluğa eriştiğini lütfen kabul edin ve gereğini yapın.
- Bunu yapınki, bu millet vatanın her köşesine birer heykelinizi dikerek sizi ölümsüzleştirsin ve tarihteki şanlı yerinize oturtsun. ( T.T.K )